Çeşitli alanlarda uzmanlık kazanabileceğiniz sertifika programlarımızı keşfedin ve kariyerinize yeni bir yön verin.
Farklı konularda bilgi sahibi olabileceğiniz ücretsiz seminerlerimize katılarak kendinizi geliştirin ve yeni perspektifler kazanın.
Hünkarbeğendi Hikayesi
Hünkarbeğendi, Osmanlı saray mutfağının en ihtişamlı ve sevilen yemeklerinden biridir. Adından da anlaşılacağı gibi, padişahların ve sultanların beğenisini kazanan bu yemek, günümüzde de Türk mutfağının baş tacıdır. Patlıcan püresi üzerinde sunulan yumuşacık kuzu etiyle hazırlanan bu yemek, lezzeti ve zarafetiyle sofralarımızı süslemeye devam ediyor. İşte Hünkarbeğendi'nin büyüleyici hikayesi ve kökenleri:
Hünkarbeğendi'nin Kökenleri ve İsminin Hikayesi
Hünkarbeğendi'nin kökeni, 17. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu'na dayanır. Bu yemek, Osmanlı padişahları için hazırlanan özel yemeklerden biri olarak saray mutfağında önemli bir yer tutar. Hünkarbeğendi'nin adı, "hünkâr" (padişah) ve "beğendi" (beğenmek) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve "padişahın beğendiği" anlamına gelir.
Bir rivayete göre, bu yemeğin hikayesi Sultan Abdülaziz dönemine dayanır. Sultan Abdülaziz, Fransa İmparatoriçesi Eugénie de Montijo'yu ağırlamak için sarayda büyük bir ziyafet düzenlemiştir. Bu ziyafette, saray aşçıları tarafından özel olarak hazırlanan patlıcan püresi ve et yemeği, İmparatoriçe Eugénie'nin ve Sultan Abdülaziz'in büyük beğenisini kazanmıştır. Yemeğin bu denli beğenilmesi üzerine, "Hünkarbeğendi" adı verilmiştir.