Panama Kanalı, Atlantik ve Pasifik Okyanuslarını birbirine bağlayan, dünya ticaretinde kritik bir rol oynayan stratejik bir geçiş noktasıdır. 1914 yılında açılan ve 80 km uzunluğundaki kanal, küresel ticaretin yaklaşık %5'ini taşır. Her yıl 14.000'den fazla gemi bu kanaldan geçerek milyarlarca dolarlık yük taşır. Panama Kanalı, gemilere, Güney Amerika'nın güneyini dolaşmak yerine doğrudan okyanuslar arasında geçiş yapma imkânı tanır, bu da onlara 15.000 km'ye kadar mesafe tasarrufu sağlar ve 20 ila 30 gün arasında bir zaman kazanımı sağlar.

Bu zaman tasarrufu, gemilere yalnızca hız kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda büyük miktarda yakıt tasarrufu sağlar. Bu da çevre kirliliğini azaltır ve dünya ekonomisine milyarlarca dolarlık katkı sağlar. Kısa rotalar, lojistik şirketlerinin maliyetlerini düşürür ve ürünlerin nihai fiyatlarını daha uygun hale getirir. 2016 yılında gerçekleştirilen kanalın genişletme projesi, Neo-Panamax gemilerinin geçişine olanak tanıdı. Bu yeni gemi sınıfı, daha fazla yük taşıyabilir ve taşıma kapasitesini %50 oranında artırmıştır. Böylece enerji tankerleri ve sıvılaştırılmış doğal gaz taşıyan gemiler de daha verimli bir şekilde ticaret yapabilmektedir.

Panama Kanalı'nın kontrolü Panama hükümetinde olsa da, kanalın güvenliği ve kesintisiz işlemesi, özellikle ABD ve Çin gibi büyük ekonomiler için büyük bir çıkar sağlar. Küresel ticaretin hızlanması, maliyetlerin düşmesi ve dünya ekonomisinin daha verimli bir şekilde devam etmesi için Panama Kanalı, hala hayati bir öneme sahiptir ve bu önem, gelecekte de devam edecektir.