Çeşitli alanlarda uzmanlık kazanabileceğiniz sertifika programlarımızı keşfedin ve kariyerinize yeni bir yön verin.
Farklı konularda bilgi sahibi olabileceğiniz ücretsiz seminerlerimize katılarak kendinizi geliştirin ve yeni perspektifler kazanın.
Bir Sandığım Vardı Telden Sırmadan Türküsünün Hikayesi
Türkümüzün acı hikayesi, Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan trajik olayları anlatır. Bu dönemde, Erzurum ve çevresi Ermeni çetecilerinin saldırılarına maruz kalmış, akıl almaz mezalimlere sahne olmuştur. Hikayemiz, Erzurum'un Hasankale ilçesine bağlı Tımarlı köyünde geçer.
Savaş nedeniyle eli silah tutan tüm erkekler cepheye gitmiştir. Şehir merkezlerinde, ilçelerde ve köylerde sadece kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve bedensel engelli yurttaşlar kalmıştır. Bir süre sonra Tımarlı köyüne Ermeni çetecilerinin çevre köylere kadar geldikleri haberi ulaşır.
Çeteciler nihayet Tımarlı köyüne gelir ve savunmasız köy ahalisini bir araya toplayarak bir mereğe kapatırlar. Mereğe kapatılanlar arasında çocuklar, olup bitenden habersiz biçimde “Bize aş ekmek verecekler” diye sevinirken, köyün yaşlıları durumun ciddiyetini anlamıştır.
Çeteciler, mereğin kapısını ot ve samanla karışık barut çuvallarıyla kapatır ve çuvalları ateşe vererek içerideki insanları canlı canlı yakmaya başlar. Bu vahşi olayın şahitlerinden biri, sekiz-dokuz yaşlarında Servet isimli bir erkek çocuğudur. Ablası, Servet'i bir taşın altına saklayarak yanmaktan kurtarır. Servet, yıllar sonra bu dehşet verici olayları anlatmıştır.
Aynı katliam sırasında, Tımarlı köyüne yakın bir başka köyde de benzer bir vahşet yaşanır. Ermeni çeteciler, bu köyde de katliam yaparlar. Köyde yaşayan bir kadın, önce çocuklarını bir odaya saklamış, ardından kendi namusunu korumak için gizlenmiştir. Olaylar bittikten sonra geri döndüğünde ise çocuklarının yanmış cesetleriyle karşılaşmış ve bu acı karşısında şu ağıdı yakmıştır: Bir sandığım vardı telden sırmadan;
Bir çift balam vardı gülden goncadan;
Seyran kadın saçın yolsun durmadan;
Gide de gelmeye kötü seneler.
Seneler seneler hayın seneler
Gide de gelmeye kötü seneler
İşte böyle, böyle hal deli gönül
İster ağla ister gül deli gönül
Kuşmuyduz uçtuz körpe yaşızda;
Cenazeniz yuna yarın başında;
Mezarız kazıldı köyün başında;