Çeşitli alanlarda uzmanlık kazanabileceğiniz sertifika programlarımızı keşfedin ve kariyerinize yeni bir yön verin.
Farklı konularda bilgi sahibi olabileceğiniz ücretsiz seminerlerimize katılarak kendinizi geliştirin ve yeni perspektifler kazanın.
Bebeğin Beşiği Çamdan Türküsünün Hikayesi
Erzurum’un tarihindeki acı dolu sayfalardan biri, 23 Temmuz 1914’e denk gelen Ramazan ayının on altıncı gecesinde yazılmaya başladı. O gece, Lala Paşa Camii'nde teravih namazından çıkan Erzurumlular, davul ve zurna sesleriyle yeni bir seferberlik ilanının habercisi olan sesleri duydular. Bu, Osmanlı İmparatorluğu'nun dört bir yanına yayılan bir çağrıydı ve Erzurum halkı da bu çağrıya cevap vermek zorunda kaldı.
Seferberlik ilan edildiğinde, Erzurum’un birçok sakini yerlerini ve yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları o dönemde Afrika'ya kadar uzanıyordu ve Arap yarımadası da Osmanlı hâkimiyeti altındaydı. Bu seferberlik döneminde, Erzurumlu bir delikanlı da askerlik vazifesini yerine getirmek için Osmanlı kontrolündeki Şam’a gitmek zorunda kaldı. Ancak geride yaşlı bir anne, baba ve hamile bir eş bıraktı. Eşi aynı zamanda amcasının kızıydı.
Seferberlik sırasında Erzurum halkı genellikle İç Anadolu’ya göç etti. Seferberlik sonrasında ise sılaya geri dönüşler başladı. Bu süreçte, Şam’a savaşmaya giden delikanlının ailesi ve eşi de geri dönenler arasındaydı. Genç gelin yolda doğum yaptı, bu nedenle aile hem sılaya dönüşün hem de yeni bir torun sahibi olmanın sevincini yaşadı. Ancak yolculuk sırasında delikanlının yaşlı annesi vefat etti. Kayınbaba ve yeni doğan bebeğiyle birlikte genç gelin, beşiği devenin sırtına yükleyerek yola devam etti.
Yolculuklarının bir noktasında, bir çam ormanı çıkmıştı karşılarına. Çam ağaçlarının arasından geçerken, devenin sırtındaki beşik bir ağaca takıldı. Ancak, devirin terbiyesi gereği, gelin kayınbabasına durumu anlatamadı. İçinde bulunduğu zor duruma rağmen sessizce yola devam ettiler. Verilen kısa bir mola sırasında kayınbaba beşiği kontrol etmek için deveye yöneldiğinde bebeğin beşikte olmadığını fark etti. Hemen çam ormanına geri dönüp beşiği buldular, ancak bebek kaybolmuştu.
Bu acı hikâye, Erzurum hikayeleri içinde en derin ve düşündürücü olanlardan biridir. Geleneklerin ve törelerin etkisiyle yaşanan bu trajedi, hem düşündürücü hem de son derece üzücüdür. İşte bu türkümüz de bu acı olayın hatırasına söylenmiştir:Bebeğin beşiği çamdan/ Yuvarlandı düştü damdan
Bey babası gelir Şam'dan / Nenni nenni nenni nenni
Bebeğin beşiği bakır kalkmıyor yerinden ağır / Ben sallarım takır takır nenni nenni nenni nenni